Özel Arama
"bUgÜN yİNE çOk güZELsİn HAyAt hER ŞEyE RAğMEn..."

Hayat biriktirilmez; Ya yaşanır, Ya da harcanır..

Hakkımda

Fotoğrafım
İzmit / KocaeLi, Marmara Bölgesi, Türkiye

Zaman öldürgecini buldum, zaman öldürüyorum:)

DoğA (3) EdEbiyAt (16) EğLencE (4) KaDın ve GüzeLliK (2) SiYaSet (8) YaşAm (18) biLim (7) feLSefe (4) mÜziK (18) nOstaLji (6) sAğLık (6) İnsAN (3) şiir (2)

23 Eyl 2010

Issız Adam ve Issız Ada son sahne


ADA: Merhaba Alper. Nasılsın?
ALPER: Ada... Merhaba... Şaşırdım ben biraz. Hay Allah. Seni aradım bir kaç kere. Telefonların değişmiş tabii...
ADA: İngiltereye taşındım. Evlendim
ALPER: Öyle mi? Çok sevindim senin adına. Eşin?
ADA: Hakan. Orada bir şirkette çalışıyor. Ben meslek aynı işte. Orada da bir dükkan açtık. Öyle gidiyor işte.

ADA: Şenol un oğluydu galiba, değil mi? Çok tatlı, maşallah...
Bu da benim kızım. Elif. Üç yaşında
ALPER:Çok güzelmiş... Canım benim.- Allah bağışlasın...
ADA: - Sağ ol. Ben de bir fırsatını buldum. Hem Bursa'ya gelip annemleri
göreyim dedim, hem de Sinem'i. Yarın sabah dönüyorum. Kız, babasıyla birlikte bakıcıyla kaldı orada. Belki yılbaşında hep birlikte tekrar geleceğiz. Gel bizimle bir kahve diyeceğim
ama sanırım sinemaya giriyorsun…

ADA: Sen nasılsın? Nasıl gidiyor her şey?
ALPER: İyiyim. Çok iyiyim. Her şey yolunda.

(Hiç iyi değilim, Ada. Seni hiç unutmadım... Bunların olacağını hiç düşünmemiştim. Yarım yamalağım. Her şey bombok. Sen atlattın mı? Yoksa
benden intikam mı alıyorsun? Gülümsüyorsun... Gerçek mi... Hiç böyle olacağını düşünmemiştim... Senden ayrıldığım ilk günler kuş gibi hissetmiştim kendimi. Sana da kendime de iyilik yaptığımı düşünmüştüm. Ta ki ufacık bir şey beni darmadağın edene kadar... Sana ait ufacık bir şey alay etti benimle o gün. İşte o sabah seni ve neleri kaybettiğimi anladım. Bir daha sen olmayacaktın. Bir daha bunu yaşayamayacaktım ben bir başkasıyla. Hayat alay etmeye devam etti benimle. Sana benzeyen yüzler Kokuna benzeyen kokular Sesine benzer sesler çıkardı karşıma Ya da bana mı öyle geldi, ne. Bilmem. Bir gün nerede kaybettiğini bilmediğin o küçük saç tokası...
...hala cebimde durur.)

ALPER: İyiyim çok iyiyim.
Senin dükkanı emlakçı
yapmışlar, biliyor musun?

ADA: Aa, evet Sinem söylemişti...

ALPER: Bende geçiyordum geçen gün önünden.
İşim vardı da o taraflarda.

(Hayır Ada yalan söylüyorum... Ben zaman zaman gidip bakıyorum o sokağa. Ve her şeyin eskisi gibi olduğunu düşünüyorum. Orada öylece duruyorum. Senin içerde oturduğunu ve hala küçük kahramanlar yaptığını düşünüyorum... Kendimi aldatıyorum... Avunuyorum Ada...)

ADA: Annen nasıl... İyi mi?

ALPER: İyi o da, ne yapsın...
Torun morun büyütüyor. Geliyor...
...arada bir...
Ben gidiyorum zaman zaman.

ADA: Özledim valla Müzeyyen ablayı. Sözde misafirliğe gidecektim.
Kısmet olmadı...

(Senden hemen sonraydı, onu görmeye gidişim. Senin doğduğun eve. Çocukluğunun geçtiği kasabaya sevgilim. Sana dair küçük bir yolculuk
yaptık annenle... Sana söylememesi için yemin ettirdim ona... Bravo. Tutmuş sözünü. Büyüdüğün evi...
...uyuduğun yatağı gördüm sevgilim. Seni, çocukluğunu düşündüm. Sen ordaydın ve bir gün benimle tanışacağını henüz bilmiyordun... Sen dizime yattın, ben bir hikaye anlattım sana... Büyüdün. Kafamda bir hikaye. Bilirsin bunu çok severdim. İkimize bir mutlu son yazdım sonra.

O evde seninle birlikte oturduk... Sustuk... Yanımda durdun sessizce. Burası sondu. Başka bir yaşamdı. Sadece biz vardık. Bana baktın...

Mavi ve telaşsız.
Sustuk.
Başka bir yaşamda başka bir mutlu son. Biz bunu haketmiştik...
Hikayemiz orada bir yerde.
Hep benimle duracak.
Dayanabilmemin tek yolu bu çünkü.
İnsanın kokusu hep aynı mı kalırmış...
Şaşırdım.
Sana ait bir şey aldım yanıma. Bir küçük 45 lik plak.'Arda kardeşin masalları'
Eve uğrarsan bir gün o plağın nasıl kaybolduğunu bilemeyeceksin.
Sen o küçük plakla bende, evimdesin hala...
Ve sen bunu bilmiyorsun.
Ve gözlerimi kapattığımda kollarımda başka biri değil... Sen varsın.
Ve sen bunu bilmiyorsun...)

ADA: Saat yedi olmuş...
ALPER: Evet yedi seansı başladı.
ADA: Haydi geç kalıyorsun.
ALPER: Yok ben girmeyeceğim şimdi,
çocuk filmi sıkılırım ben.
Başka planlarım vardı zaten.
Daha cazip geldi onlar şimdi.

ADA: - Bekleyen biri mi var yoksa?
ALPER: - Evet var.

ADA: Güzel, buna sevindim...

ALPER:… (Yok. Hiç kimse yok. Sana yalan söylüyorum.)

ADA:… (Biliyorum sevgilim. Hiç kimse yok, olmayacak.
Başkalarının çocuklarını, hayatlarını,
Bedenlerini ödünç alacaksın...
Geri vermek üzere ve hep ıssız kalacaksın.)

ADA: Ben müsadeni istiyeyim o zaman...

ALPER: Tamam. Hoşça kal...
ADA: Hoşça kal.

ADA: Bu arada Havuçlu-Tarçınlı kekin
tarifini verecektin bana...
...hatırladın mı?

ALPER: Aaaa tüh...

ADA: Ben buldum tarifi... bir kitaptan.
Yapıp yedik afiyetle. Seninki kadar güzel olmadı tabii.
Ama olucak umut var. Azmettim başaracağım.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Blog Arşivi